Brand Week 2022'de Neler Konuşuldu? — 2

Kendine Ait Bir Kafa
10 min readDec 29, 2022

--

Brand Week notlarımı aktardığım ilk yazımda pazarlama dünyası için bakış açısı önerilerimi paylaşmıştım. Bu bölümde ise doğrudan yeni medya ile ilgili notlarımı derledim.

Önceki yazıma da göz atmanızı tavsiye ederim. Buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni Medyada Neler Oluyor?

3. gün Time to Influence başlığı altında, Hypers New Media moderatörlüğünde tüm gün yeni medya konuşuldu.

Bu oturumların en ama eeen öne çıkan ortak noktası şuydu: Topluluk oluşturmak!

Nasıl topluluk oluşturulur ve neden önemli?

Geleceğin yeni medya dinamiklerinde ve pazarlama aktivitelerinde başarıya ulaşmak isteyenlerin bu konuda farkındalığını geliştirmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Eskiden markaların ve tüketicilerin odağında çok takipçili influencerlar vardı. Influencer Marketing sürecinin çok takipçili hesaplar etrafında nasıl geliştiği hepinizce malum. Topluluk ve kitle arasındaki ayrım da işte burada ortaya çıkıyor. 1 milyon takipçisi olan bir influencer’ın kitlesi varken bu kitle içerisinde belli bir konu üzerinde birbiriyle etkileşime giren kişiler söz konusu olduğunda topluluk oluşuyor. Markalar, bundan sonra artık tek başına bir influencer tarafından temsil edilmek yerine bir topluluk tarafından temsil edilmeyi tercih edecek. Topluluk oluşturmanın ve yönetmenin önemi de burada başlıyor: Kitleni bir topluluğa dönüştürmek ve onu yönetmek!

Bir influencer’ın olduğu gibi bir konunun da topluluğu olabilir.

İnsanların birbirleriyle yardımlaşabilecekleri, bilgi alış verişinde bulunabilecekleri topluluklardan bahsediyorum. Peki, bir topluluk oluşturmadan önce ne yapmalı? Öncelikle oluşturmak istediğiniz topluluğun iyi analiz edilmesi gerekiyor. Topluluktaki insanların neden orada olduğu hakkında iyice düşünülmeli. Ortak bir amacın içinde olunması ön koşul. Tabii sadece bununla da kalmıyor.

Kendinize de sormanız gereken sorular var: Neden bu topluluğu istiyorsunuz? Siz bu insanlara ne katacaksınız? Hangi ritüellerle bu insanları bir arada tutacaksınız.

Bu soruların yanıtı bir topluluk oluşturup oluşturamayacak nitelikte olduğunuz konusunda size fikir verecek. Oturumlarda “Eğer bir değer katmayacaksanız lütfen topluluk oluşturmayın,” diye üzerine basa basa söylendi. Ayrıca topluluğunuz oluştuktan sonra mutlaka kurallarınız olmalı ve kurallara uyulmadığı takdirde gerekeni yapmalısınız. Gördüğünüz gibi topluluk yönetmek artık kolay olmaktan çıktı.

WhatsApp, toplulukların pazarlamadaki geleceğini gördü ve geçtiğimiz günlerde bu yönde yeni bir özellik getirdi. İncelemenizi tavsiye ederim. Ayrıca Discord da belli bir konu etrafında toplanmak isteyenler için oldukça yaygın kullanılıyor.

Tüm bunları neden bu kadar detaylı anlattım çünkü gelecekte pazarlama bu döngünün içinde kendine yer bulacak. Bir düşünün sattığınız bir ürünü hedef kitlenize tek kişi mi anlatsın istersiniz yoksa bir sürü farklı görüşe sahip insanlardan oluşan ve ilgi alanı markanızla doğrudan örtüşen bir topluluk mu?

Instagram yeni reklam modeli ile herkesi içerik üreticisi yapıyor

Topluluk oluşturmanın önem kazanması sosyal medyada yapılan influencer tanıtımlarının da tarz değiştirdiğini gösteriyor.

Influencer Marketing hayatımıza ilk girdiğinde en çok takipçi sayısına bakılıyordu Daha sonra affiliate girdi hayatımıza şimdi ise trend olan otantik olmak! Yani marka ve üretilen içeriğin birbiriyle örtüşmesi.

Meta ajans ve ekosistem lideri Serkan Tavşanoğlu sadece yüksek takipçili hesapların marka elçisi olmasının önüne geçmek için bir adım daha attıklarını ve az takipçili içerik üreticileri için yeni bir reklam modeli oluşturduklarını açıkladı: Branded Content Ads. (Markalı İçerik Reklamları) Örneğin bu reklam modeline göre bir marka 10–50 bin takipçili 100 tane kendi markasına uygun micro influencer ile iş birliği yaptığında milyonlara ulaşabilecek. Tabii, burada creator’lar diye tanımlanan içerik üreticileri için esas olan hala niş içerikler üretmeleri.

2021 yılında, bütün platformlarda influencerların içeriklerinde geçirilen süre 133 milyar dakikaymış. Bu, kurumsal marka hesaplarının içeriklerinde geçen sürenin 13 katı! Yani ilham üzerinden satın alma davranışı tam gaz devam edecek. Micro influencerların da etkileşiminin artacağı bu yeni reklam modeli ile herkesin içerik üretebildiği bir sisteme geçiliyor.

Instagram Abonelik Sistemi’ne hazır mısınız?

Influencer Marketing’in değişimindeki son gelişmeleri yukarıda paylaştım. Biraz da Creator Marketing’ten söz etmek istiyorum. Amerika’dan sonra Türkiye’de de Instagram hesaplarına abonelik özelliği gelmeye başladı.

Yeni abonelik özelliğine göre Instagram hesabınıza belli bir ücret karşılığında abone olan kişilere özel içerik üretebilecek ve canlı yayın yapabileceksiniz. Bu ücreti herkes kendi belirleyecek. Hem abonelere hem de genele hitap eden içerikler yayımlayabilirsiniz. Abonelere özel olan içeriklerin üzerinde abonelere özel olduğu yazacak zaten.

Bu özellik sıradan bir life style hesabı olanlar için bir şey ifade etmeyebilir ama takip edilebilecek özel içerik üretenler ve Instagram first media hesapları için çok anlamlı. İşte “Creator Marketing” bu. Niş içerik ve topluluk yönetimi yine karşımızda gördünüz mü?!

Bu özelliği sadece içerik üreticilerinin para kazanması olarak görmeyin aslında bu bir topluluk yönetimi ve toplulukla bağ kurmayı beraberinde getiriyor.

Instagram’ın interaktif özelliklerini daha çok kullanmalıyız

Instagram’da bulunan story anket, AR içerikler, soru-cevap gibi interaktif özellikleri kullanmak platformdan aldığınız sonuçları 2,5 katına çıkarıyor. Bu nedenle düzenli olarak bu özelliklerin kullanılması öneriliyor.

AR ticareti başlıyor

Meta Ajans ve Ekosistem Lideri Serkan Tavşanoğlu AR for Commerce’in (beta sürecinde olduğunu açıkladı. Nedir AR for Commerce? Alışveriş yapmadan önce Instagram’daki AR filtreler ile alacağınız ürünü yaşam alanınızda ya da üzerinizde denemek. 2023’te bol bol karşımıza çıkacak. Üstelik sadece daha aşina olduğumuz kozmetik ürünleri değil şapka, gözlük, giysi ve hatta mobilya yerleştirme gibi deneyimler yaratma fırsatı geliyor. İçerik üreticileri de bu deneyimin bir parçası olacak elbette. Bu özelliğin %44 oranında iadeyi düşüreceği, hem lojistik operasyonları hem de maliyeti azaltacağı ve tüketim döngüsünün doğaya verdiği zararı azaltacağı ön görülüyor.

Podcast dünyasında neler oluyor?

Çağrı Küpeli ve Deniz Dülgeroğlu’nun konuk olduğu oturumda podcast hakkında oldukça önemli açıklamalar yapıldı. Podcastlerin markalar tarafından daha çok ilgi görmeye başladığının altı çizildi. Bunun bir nedeni de podcast dinleyici kitlesinin zor oluşmasına rağmen daha sadık olması.

Bir podcast içerik üreticisi olmak istiyorsanız kendinize “Farklı ne yapabilirim?” sorusunu mutlaka sormalısınız çünkü “içerik” podcast için en çok odaklanmanız gereken şey ve ancak farklılaştıkça kendi kitlenizi oluşturabiliyorsunuz.

Podcast içinde duyduğunuz marka reklamları sizde ne düşündürüyor bilmiyorum ama Amerika’daki bir araştırmaya göre dinleyicilerin %79’u “Podcast dinlerken reklam olması beni rahatsız etmiyor,” demiş. Ayrıca %68’i de reklama tıklıyormuş. Bu oran pek çok mecrada yok çünkü podcast aracılığıyla yarattığınız kitle ile aranızda sesle kurduğunuz bir güven bağı oluşuyor. Bu anlamda markalara müthiş bir alan sunuluyor.

Ayrıca diğer mecralarda kullanıcı dikkat algısı 8 saniyelerin altına düşmüşken podcastte bu süre 2 dakika. Bu da podcast içeriklerini marka iş birlikleri için çok avantajlı yapıyor.

Amerika’da başlayan videocast henüz Türkiye’de yok ama 2023 yılında canlı podcast etkinliklerinin artması bekleniyor. Şimdiden ilgi büyük ve podcast dinleyici kitlesi katılım için çok hevesli.

Eğer bir podcaster olmak istiyorsanız “iyi bir podcaster profili” için söyleyecek net bir alanı, bilgisi ve özgün bir dili olan kişi diyebiliriz. Bir taraftan da podcast içerik üreticisinin anlatmayı sevmesi ve yolda kendini keşfetmeye eğilimi olması bekleniyor.

Son Youtube Bükücüler

Youtube, Stratejik Ortaklar Yöneticisi Bora Başman’ın, Flu Tv Kurucusu İlker Canikligil’in ve Yönetmen Mustafa Seven’in katıldığı oturumda Youtube kanalı yönetmek konusunda Flu Tv’nin deneyimleri doğrultusunda görüşler paylaşıldı. Günümüzde Youtube reklam modellerinin artmasına rağmen bu mecrada başarılı olmanın kilit noktasının süreklilik olduğu vurgulandı. Reklamveren gördükçe, süreklilik güven vermeye başladıkça gelir elde edilmeye başlanıyor. Örneğin İlker Canikligil Flu TV’nin ilk 1 yıl hiç para kazanamadığını söyledi. Her şey uygun şekilde yönetildiğinde 2 yıl içinde kazanım elde etmek mümkün diyebiliriz. Bununla birlikte Youtube’da kazanmak için izlenme, sponsorluk, patreon ve katıl sayısının artması gibi konuların sadece birine ya da birkaçına odaklanmak yetmiyor. Bu alanların tümünde gelişim bekleniyor. İçerik konusunda ise tüm önerileri özetleyen cümle şu: Youtube’ta ne anlattığınızdan çok nasıl anlattığınız önemli.

TikTok’u iyi kullanmak

Tiktok sosyal medya platformları arasında en mesafeli durduğum alandı. Taa ki içerik editörlüğünü yaptığım Bookinton Kitap Platformu’yla #booktok akımını Türkiye’de başlatmak için Tiktok Türkiye ile bir toplantı yapana kadar! Sanıyorum platformdaki hızlı video tüketiminin zaten bana yetmeyen zamanımdan çalacağını korktuğum için girmemişim ama girince alışıyorsun. :) Tiktok Türkiye Pazarlama İletişim Lideri Ertan Güneş, platformun algoritması, markaların yararlanabileceği fırsatlar ve kullanıcı profilinden bahsetti.

Diğer platformlara nazaran TikTok’ta ilk 5 sn dikkati dağılmayan kişi oranı %25. İçeriğin ön planda olduğu bir alan olduğu için kendilerine bir sosyal medya platformu değil içerik platformu diyorlar. İnsanlar TikTok’u sosyalleşmek için kullanmıyor; keyifli vakit geçirme alanı olarak görüyor. Platformdaki reklamlar bile içeriği bölmeden sunuluyor. Bu nedenle kullanıcıların %75’i sunulan reklamın içeriği TikTok içerikleri gibiyse rahatsız olmadıklarını belirtmiş.

Kitleye anlamlı içerikler üretmek üzerine kurulan platformda ROA’ya (Return on attention) bakılıyor. İçerik üreticilerinin içeriğin ilk 5 saniyesinde ilgiyi sağlaması öneriliyor. Şu an Türkiye’de 13 yaş üstü her iki kişiden biri TikTok kullanıyor. Kişi başına izleme süresi ise 70 dakikanın üzerinde. Bu da ortalama 300 içeriğe falan denk geliyor. Ayda 80 milyon içerik üretilen bu platforma markaların duyarsız kalması mümkün değil.

Kitaplarımızı nasıl tanıtacağız diye düşünen yayınevlerine 2021 yılında TikTok’un Google’ı bile geçerek dünyanın en popüler web sitesi olduğunu hatırlatıyorum ve yayınevlerini TikTok’ta görünür olmaya davet ediyorum! :)

TikTok’u diğer platformlardan ayıran bir diğer özellik de takipçi sayısının hiçbir öneminin olmaması. Zaten bu nedenle “Sosyal platform değiliz, içerik platformuyuz,” diyorlar. Algoritma kim olduğunla ilgilenmiyor, nitelikli içerik üretmenle ilgileniyor ve o dünyanın içinde kalmak, sürekliliği sağlamak deneyim kazandırıp görünürlüğünü arttırıyor.

TikTok’u açtığımdan beri o sürekliliği henüz yakalayabildiğimi söyleyemeyeceğim ama ürettiğim kitap içeriklerinin takipçi sayımdan bağımsız pek çok kişiye ulaşması bence de çok etkileyici! 2023 yılında bizi Bookinton TikTok hesabımızla ve #booktokturkiye etiketinde daha sık göreceksiniz. :)

Metaverse mü Palavramerse mü?

Daha önce Yeni Medya 451 isimli podcastlerinde Ümit Alan ve Can Öz’ün metaverse hakkındaki görüşlerini dinlemiştim. Podcast yayınının bir benzerini de Brand Week’te yaptılar. Özetle kriptocular battı diye metaverse palavraymış gibi ortaya çıkan algının yanlış olduğunun yeniden altı çizildi.

Ümit Alan’ın bugün metaverse hakkında konuşmanın 1980’li yıllarda Twitter’ı konuşuyor olmak gibi olduğunu söylemesi bence şahane bir algı özeti oldu.

Her şeyin çok başındayız, işlem gücü, geniş bant, donanım, daha gerçekçi görünümler ve platformların hepsinin birleşebileceği bir yapıyla birlikte ödeme ve kimlik servislerinin oluşması sonrasında esas metaverse’ten bahsedebileceğiz.

Meta insana hazır mıyız?

Yeni medya oturumlarından birinde de Metaverse kitabının yazarı ve fütürist teknoloji düşünürü Emrah Kaya, Yapımcı Birol Güven ve Valentura Teknoloji CEO’su Bülent Kavaklı konuktu. Metaverse konusunda ülkemizde yayımlanmış en ilham verici kitap olduğunu düşündüğüm Metaverse — Meta İnsana Hazır mısın?’ın incelemesini Bookinton Kitap Platformu’nda yazmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz. Oturumda kitapta yer verilen konulardan kısaca bahsedildi ama onları buraya yazmayacağım kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. :) Okuduğunuzda belirsizliğin ve bilgi kirliliğinin üzerine yapıştığı “metaverse” kelimesine başka bir gözle bakacağınızın garantisini veriyorum!

Aypera isminde dijital bir insan tasarlayan Birol Güven ise insanların panik içinde yaşadığı döneme isim koymaya çalıştığını ama bunun hiçbir anlamı olmadığını zaten ileride bugünlere bir isim konulacağını vurguladı. Bager Akbay’ın da tasarım ekibinde yer aldığı dijital insan Aypera’nın ilk amacı influencer olmakmış ama çok para istediği için hiçbir anlaşma yapamamış. :) Sonra oyuncu olmaya karar vermiş. 1 yıl içerisinde 2 şarkısı ve klibi yayımlanacakmış. Bakalım bekliyoruz. :)

Bülent Kavaklı ise “metaverse insanı” nasıl davranacak? Sosyalleşecek miyiz yalnızlaşacak mıyız? sorularına “Ben yalnızlığın tanımının değişeceğini düşünüyorum. Belki de insanlar yalnız kalmak için metaverse’ün bir meditasyon odasına girecekler. Bu nedenle bu sorunun başlı başına yanlış olduğunu düşünüyorum. İnsan ilk defa özgür olmaya çok yakın.”şeklinde yanıt verdi.

Bu oturumun ana fikri bence komplo teorilerine, başımıza felaketler gelecek bakış açılarına değil bu gelişmelerin yaratabileceği ve yararlanabileceğiniz fırsatlara odaklanın mesajı vermesiydi. Ben de aynen böyle düşünüyorum ve heyecanlanıyorum. Tıpkı şu zamanlarda kullandığımız dijital imkanlar gibi metaverse de bir araç ve ona nasıl yön vereceğimiz nasıl kullanacağımız bize bağlı olacak.

Metaverse’te değer yaratmak

Tazefikir Group Dijital İnovasyon Başkan Yardımcısı Murat Koçuk, “Metaverse’ün sahiplenmesi gereken alan demokratik ve eşit bir dünya sunuyor olması,” diyor. Öngörülerden ziyade halihazırda uyguladıkları bazı çalışmalardan bahseden Koçuk, “Yeni web siteleri artık çok boyutlu ve gerçek zamanlı görünümde olacak,” diyor.

Metaverse ile ilgili pek çok şey henüz gelişim aşamasında ancak günümüzde toplantılar ve eğlenceler hızla değişiyor. İleride bir toplantıya katıldığınızda ana dilinizi kullanırken konuşmanızın diğer katılımcılar için otomatik çevrildiğini göreceksiniz. Bu sayede dünyanın her yerinde yeni iş alanları yaratma fırsatınız olacak. Dünyanın her yerindeki çocukların zihinsel bütünlükle birlikte yaşama imkanı olacak. Tam da bu gibi nedenlerle aslında metaverse’ü desteklemek gerekiyor. Şu an uygulama için alan olmaması bu gelişmelerin hayatımıza girmeyeceği anlamına gelmiyor. Yeni bir çağın demosunda gibiyiz. Bahsedilen şeyler sadece fikirden ibaret değil, üzerinde çalışılıyor.

Bu konuda okuduğum ve dinlediğim tüm kaynaklar şunu söylüyor; NFT, bitcoin ve kriptonun bu konunun geleceğiyle bir alakası yok. Büyük resme ve kazanımlara bakmalı, nerede konumlanacağımızı şimdiden hayal etmeliyiz. Zaten bu NFT konusu algıyı o tarafa çekmek için yapılan bir PR çalışmasıydı bana göre. Şimdi eskisi kadar popüler olmadığı için patladı deniyor ama aslında öyle değil. İlk gün neyse bugün de NFT aynı şey. NFT, eserinizi veya fikrinizi tamamen güvenilir bir ortamda tescillemek demek. Örneğin ileride yaptığınız bir etkinliğin biletini NFT olarak satabilirsiniz. Apple wallet gibi düşünün.

Demem o ki, gelecek olana direnmenin faydası yok. :) Akışta ilerlerken gelişmelerin farkında olmak ve “Ben bu fırsatı nasıl değerlendirebilirim?” demek en iyisi!

Avatar çağının başlamasına ramak kalmışken yeni çağda avatarlarımızda oluşturacağımız toplulukları şimdiden hayal edip kendimizi konumlandırmalıyız. Özellikle marka sahiplerinin bu fırsatları şimdiden görüp değerlendirmesi gerekiyor.

Sonuç olarak…

Üç günlük yoğun bir tempoyla geride bıraktığım Brand Week 2022 bana farklı konular etrafında hep şunu söylemek istedi gibi geliyor: Bakış açını sıfırla ve yeni bir bakış açısı inşa et!

Topluluk oluşturmanın, kişiselleştirmenin görmezden gelindiği; iklim krizi, enflasyon, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi kitlesel sorunlarımızın yok sayıldığı bir marka yönetiminin gelişime katkı sağlaması imkansız diye düşünmeliyiz ve yaptığımız her işin temelinde mutlaka bir değer katmak misyonu olmalı. Ayrıca körü körüne bağlı olduğumuz kurumsal yapıların sorgulanmasının zamanı da geldi. İnsani değerimizin farkına varmalı, yaratıcılığımızı kullanarak hayatımıza yön verme cesaretimizi gösterebilmeliyiz. Benim bu etkinlikten cebime koyduğum en anlamlı mesajlar bunlar oldu.

Umarım notlarımın size de faydası olur. Şimdiden her birinize şahane bir yıl diliyorum! Okuduğunuz için teşekkürler…

--

--

Kendine Ait Bir Kafa

basakbinguler.com • bağımsız editör 👩🏻‍💻• Bookinton içerik editörü 🙋🏻‍♀️• okur 📚 • yazar📝 • gezer 🚲 • hayvan sever 😻 • doğa sever 🌿